-Artık yok. Kahretsin, onu çok özlüyorum. Ama içimde kopan fırtınaları kelimelere nasıl dökeceğimi bilmiyorum. Ve Bunu hiçbir zaman beceremeyeceğimden eminim.
+iyi de benden ne istiyorsun?
-sana onu anlatayım. Her şeyini.
+ee sonra?
-sen şair adamsın. Aşkımı yazacağın bir şiirle ölümsüzleştir. Lütfen arkadaşım!
+hm. Pekala. O halde başlayalım. Gözleri ne renkti sevgilinin?
-gözleri mi. Dur bi dakika... mmm. Tanrım Anımsayamıyorum??
+anımsayamıyorsun demek. Neyse. elimden geleni yapacağımdan kuşkun olmasın. Ve Ondan bahsetmene gerek yok. Beslediğin aşkın yüceliğini ziyadesiyle hissettim.
-çok ama çok teşekkür ederim dostum!
Rivayet odur ki sonrasında şair kişisi, güya sevdadan gözü dönmüş arkadaşına sevgilisinin ağzından bu şiiri yazarak kendisine unutamayacağı bir ders vermiştir.
Güftesi Turgut yarkent'e, bestesi Selahattin altınbaş'a ait olan harikulade eser, aynı hüznü milyonuncu kez yaşamak üzere
Mavi boncuk filmini tekrar tekrar izleme sebeplerinden biridir.
Emel
"Bir zamanlar sevginle ateşlenen başımı,
Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara..."